30 Ocak 2014 Perşembe

Bekletmeye Gelmez Ölüm

umutlanmak istemiyorum aslında...
bir sefer daha kırılmak, bir sefer daha yıkılmak istemiyorum. çünkü biliyorum bir kez daha düşersem ayağa kalkamayacağım,
yıllarca birinin gelip elimden tutmasını  bekleyeceğim. ama kimse gelmez ki gelseler dahi beni görmeden geçerler yanımdan.
bazen soruyorum kendime ben görünmez miyim ki ? belki ... sırf benim orada olduğumun farkına varsınlar diye yolun ortasında oturup ağlamıştım bir keresinde. yine de beni fark eden tek bir insan evladı çıkmadı. üzgünüm küçük bir ayrıntıyı atladım . sen fark etmiştin beni , sesimi duyup yanıma gelmiştin değil mi? umutlandırmıştın beni sonra da umutlarımı yerle bir etmiştin. ben bana şefkat göstermeni bana niye ağladığımı sormanı beklerken, sen bana sinirli sinirli bakıp bir tekme atmıştın hatırlıyor musun ? ama en azından sen beni fark etmiştin. seneler boyunca tek avuntum bu oldu: yoldan geçen birinin beni fark etmesi ve tekme atarak bir tepki göstermesi! o kadar yalnızdım yani ömrüm boyu . o kadar hasret kalmıştım birinin benim varlığımı fark etmesine... tabi fark eden kişinin beni tekmelemesini ,gereksiz bir kişi olarak görmesini istemezdim tabi .ama olsun o da yetti bana . güçsüz de olsam ayağa kalkabildim. yeniden yürümeye başladım insanların gidiş yollarının tersine . onlar hayata hasret kalmış koşarken ben ölüme susuz kalmış yürüyordum acelem yoktu . acele işe şeytan karışır derler ya ölümüme şeytanın karışmasını istemiyordum
yola devam etmeliydim. ama dayanamıyordum yorgunluktan bitap düşmüştüm . oturursam ayağa kalkacak gücü kendimde bulabilecek miydim? bulamazdım büyük bir ihtimalle... ölüme doğru ihtiyatle ilerlemeye tekrar cesaret edemezdim . kolayına kaçardım . yaşama doğru rüzgara karşı koşarak ilerlemeyi seçerek işi kolayına indirgerdim. lakin ben yanımdan geçip gidenler gibi kör olmak istemiyordum veya da senin gibi yolda bekleyip güçsüzlere kabadayılık taslamak istemiyordum. ben davacısı olduğum bu yolu terk etmeyecektim yada yolun ortasına yıkılarak unutulup gitmeyecektim. arkamdan "o başardı" diyeceklerdi. büyük ihtimalle tek başına başaracaktı o. şimdilik yardım yoktu . yardım gelseydi keşke . belki daha kolay olurdu . umutlanmış mıydım ben yine ? ah ne kadar da kızıyorum kendime . kimsenin gelmeyeceğini biliyordum gelse dahi bana bir hayal kırıklığından başka bir şey vermeyeceğini de biliyordum . ben yalnızdım ve yalnızlığımı da kimseyle paylaşamazdım . hayaller bile giremezdi o sınırdan içeri...
en sonunda bu düşüncelerden sıyrıldım. sıyrılmasaydım vazgeçip kaçacaktım çünkü. "boş ver" dedim kendi kendime "kendini güçsüzleştirmekten , kendini korkutmaktan başka bir işe yaramıyor bu sözlerin. bak işte kapı göründü..."dedim . geldim mi gerçekten ? başardım mı yoksa bu bir halüsinasyon falan mı? hayır gerçekti başarmıştım , bu mektubu da -her ne kadar mektuba benzemese de- senin gibilere nispet olsun diye değil benim yolumdan gelin diye gönderiyorum can dostum rüzgarla. evet rüzgar can dostum oldu şimdiye kadar çünkü bir tek o yardım etti bana buraya gelirken şimdi de size yardımcı olsun.
neyse ben hasretlimi daha fazla bekletmeyim. bekletmeye gelmez ölüm...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder