evet neler gördüm hayatım boyu
bir bebek...
bir de ölü...
o sert toprak...
o tüyden yatak...
her şey buraya kadar...
bunları gördüm belki
acı gördüm en basitinden
ama yemeğe katılan acıdan değildi benim tattığım
duyduğum ses rahatlatıcı bir melodi değildi
tiz bir çığlıktı duyduğum
içtiğim beni iyileştirecek bir panzehir değildi
beni öldürecek bir zehirdi içtiğim
kalbim...
onu en son gördüğümde paramparçaydı heralde
vucudum
o ağır yükler altında ezilmişti en son gördüğümde
beynim
bu zamana kadar nasıl dayandın ki
ne alıkoydu seni ,kendini salıvermekten
ah ben
niye burdasın
geçmişte kalıp saklanman gerekiyordu senin
hala geçmişteki hatalarına üzülmen gerekiyordu
yas tutman gülmeyi yasaklaman lazımdı
niye burdasın?
nefretini de bıraktın mı geçmişinde
intikamdan vaz mı geçtin yoksa
içtiğin zehirler peki?
onları sindirebildin mi?
kulakları sağır eden çığlıklar...
senin çığlıkların değil miydi?
ahh o öfkeni nasıl dindirebildin
herkesin yüzüne tükürecektin hani
insanlık sizden nefret ediyorum, diyecektin
en son dost olduğumuzda yakınıyorduk niye böyle diye
eski fikirlerini savunmayacak mısın?
arkasından durmayacak mısın ürettiğin savların
ne kadar da değişmişsin
belki de barıştın sen kendinle
ama ben barışamadım hala senle
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder